Türk Hukuku’ nda mülkiyet konusu olabilecek tüm taşınmazlar, özel mülkiyete tabi özel mallar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu malları olarak ikiye ayrılmaktadır.
Ormanlar; tıpkı dağlar, tarıma elverişli olmayan araziler, göller, deniz kıyıları gibi kamu mallarından olup kural olarak özel mülkiyet konusu yapılamazlar.
Ancak, bu yazımızın konusunu oluşturan 2/B orman arazileri yukarıda sayılan diğer kamu mallarından farklı bir hukuki statüye sahip olup kanunlarda özel düzenlemelere tabi tutulmuştur.
Yazımızda, uygulamada sıkça kafa karışıklığına yol açan 2/B orman arazilerinin hukuki durumu, tabi oldukları mevzuat, edinilmesi ve edinilmesi için izlenmesi gereken süreç sizler için ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Ormanların hukuki durumu, en genel haliyle, Anayasamızın “Ormanlar ve Orman Köylüsü” üst başlıklı 169. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede, bütün ormanların Devletin gözetimi altında olduğu, istisnai haller dışında orman sınırları içerisinde daraltma yapılamayacağı düzenlenmiştir.
Bu maddeyi takip eden “Orman Köylüsünün Korunması” başlıklı” 170. maddenin 3. fıkrasında ise “ …. 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir” denilmekle orman vasfını yetirmiş ve tekrar bu vasfı kazanamayacak olan orman arazilerinin orman sınırlarından çıkarılmasından, Devlet eliyle tahsisinden ve bu tahsisin özel bir kanunla (6381 sayılı Orman Kanunu) düzenleneceğinden bahsedilmiştir.
Orman vasfını kaybetmiş ve tekrar bu vasfı kazanması mümkün olmayan araziler Anayasa’ nın 170. maddesinin atfıyla 6381 sayılı Orman Kanunu’ nun 2. maddesinin “b” bendinde düzenlenmesi sebebiyle 2/B orman arazileri adını almıştır.
Bir orman arazisi ancak Orman Kanunu’ nun 2. maddesinin “b” bendinde sayılan şartları sağlaması durumunda orman sınırları dışına çıkartılarak 2/B orman arazisi olarak nitelenebilir.
Bu şartlar;
Eklemek gerekir ki, bir arazinin orman vasfını yitirdiğinin ispat külfeti bu araziyi satın almak isteyen hak sahibinin üzerindedir.
2/B orman arazilerinin edinilmesi ile ilgili şartlar 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” un 6. maddesinde düzenlenmiştir.
İlgili madde uyarınca; 6292 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 26.04.2012 tarihinden önce düzenlenen güncelleme listelerine[1] veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler hak sahibi sayılır.
Bu açıdan ilgili arazinin 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı veya bu arazi üzerindeki yapıların sahibi olmayanlar 2/B arazilerini satın alamazlar.
O halde bu şartları kısaca;
olarak sıralayabiliriz.
Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’ nın yukarıda belirtilen 169. ve 170. Maddeleri uyarınca 2/B arazilerinin orman köylüleri dışındaki üçüncü kişilere de satışı yasaktır.
Öncelikle hak sahipleri tarafından başvurulması gereken “Yetkili İdare” tabiri ile illerde Defterdarlıklar, ilçelerde ise Mal Müdürlükleri kastedilmektedir.
İdareye başvuru süresi bakımından 6292 sayılı kanun ikili bir ayrıma gitmektedir:
içinde idareye başvurarak bu arazilerin idarece belirlenecek bedel karşılığında doğrudan kendilerine satılmasını isteyebilirler.
Hak sahipleri, İdare’ ye arazinin doğrudan kendilerini satışı için başvurduklarında bu arazinin satış bedeli rayiç bedel[2] üzerinden hesaplanır.
Satışa konu 2/B arazisi,
oranında rayiç bedel üzerinden hesaplama yapılır.
İdare tarafından tespit edilen satış bedeli peşin ya da taksitli olarak ödenebilir:
İdarece tespit edilen satış bedeli, araziyi satın almak isteyen hak sahibi tarafından satış bedelinin kendisine tebliğ edilmesini takip eden 3 ay içerisinde ödenmelidir.
Daha önce belirttiğimiz üzere, 2/B orman arazilerini satın almak için hak sahibi olmanın şartlarından biri de idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul etmek olduğundan idarece tespit edilen bu satış bedeline karşı itiraz etmek ya da dava açmak mümkün değildir.
[1] Güncelleme listesi: 3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4 üncü maddesine göre düzenlenen ve 2/B alanlarından daha önce kullanım kadastrosu yapılan yerlerin fiili kullanım durumlarını gösteren ve tescil edilen listeleri ile bu kanunun yürürlük tarihi olan 26.04.2012 tarihinden sonra aynı şartlarda hazırlanan listeleri ifade eder.
[2] Rayiç bedel, 6292 sayılı Kanunun 2. maddesinin “g” bendinde düzenlenmiştir.