Koronavirüs (Covid-19) salgınının sonucunda işçi işveren arasındaki çalışma şekli ve uygulamalarında bir takım değişiklikler meydana gelmiştir.
İşçi ile işveren karşılıklı edimlerini yerine getirmeye hazır olsalar dahi, sokağa çıkma yasağı, zorunlu karantinalar gibi nedenlerle edimler karşılıklı olarak yerine getirilememiştir. Bunun yanında çalışma şekilleri değişmiş, tek taraflı ücretsiz izin gibi düzenlemelerle işverenin yönetimsel hakkı genişlemiştir.
Yazımda derinlemesine hukuksal bilgiler vermek yerine, düzenlemenin çalışma hayatına ilişkin etkileri ile ilgili olarak sıkça sorulan sorular cevaplanacaktır. Bu çalışma, yayım tarihi itibariyle güncel olup, yayımlandıktan sonra çıkabilecek düzenlemeyle çelişebilir.
7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9 uncu maddesi ile getirilen düzenleme ile işveren 17/04/2020 – 17/07/2020 tarihleri arasındaki üç aylık sürede işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu dönemde ücretsiz izin için işçinin onayına gerek yoktur. Buradaki üç aylık süreyi Cumhurbaşkanı altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.
Nakdi ücret desteğinden yararlanacak kişilerin, iş sözleşmesi devam edenler ve iş sözleşmesi sona erenler olmak üzere iki ayrı grupta incelenmesi gerekmektedir:
A ) İş sözleşmesi devam eden işçiler bakımından yararlanma şartları;
B ) İş sözleşmesi sona eren işçiler bakımında yararlanma şartları;
Uzaktan çalışma, İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinin üçüncü paragrafında düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir. Bu çalışma şeklinde, işyerinde çalışma yapılması yerine, uzaktan çalışma yapılmaktadır.
Yol ve yemek yardımı, ücret niteliğinde işçiye yapılan aynî yardımdır. Bu yardımın nasıl yapılacağı ise, işverenin yönetim hakkı kapsamında olup, bu tür uygulamalarda iyi niyet kurallarına aykırı olmamak koşuluyla esaslı değişiklik yapılabilir. Yapılan yardımların tek taraflı kaldırılması iş sözleşmesinde esaslı değişiklik sayılacağından, buna yazılı işçinin yazılı onayı gerekmektedir.
Kanaatimizce, uzaktan çalışmada yemek yardımı ödenmeye devam edilecek, ancak işyerine gidiş-geliş olmaması nedeniyle yol yardımı ödenemeyebilecektir.
Uzaktan çalışma, iş görme ediminin ifa edileceği yerin değiştirilmesidir. Bu nedenle ücretten kesinti yapılamaz.
Yeni koronavirüs (Covid-19) salgını işçi açısından İş Kanununun 24/III. maddesi gereğince, işveren açısından ise İş Kanununun 25/III. maddesi gereğince zorlayıcı sebeptir. Zorlayıcı sebebin varlığı halinde taraflar arasındaki iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. İş sözleşmesinin askıya alındığı dönemde çalışma yapılmadığı için, bu dönem kıdem tazminatı bakımından süre hesabına dahil edilmeyecektir.
İş Kanununun 18 inci maddesine göre; otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Yine aynı Kanunun 20 nci maddesine göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.
Düzenlemelerden görüleceği üzere, işe iade davası açabilmenin şartlarından biri işçinin işyerinde altı aylık kıdeminin olmasıdır. Ücretsiz izinler kıdem hesabına dahil edilmeyeceğinden, işe iade süresi hesabına da dahil edilmeyecektir. Örneğin, 5 aylık kıdemi olan bir işçi, 3 ay ücretsiz izne çıkarılmış ise, bu 3 aylık süre kıdeminden sayılmayacaktır.
Bir haftan fazla sokağa çıkma yasağında, İş Kanununun 40 ıncı maddesi uyarınca bir haftaya kadar olan süreçte işçiye yarım ücret ödenir. Bir haftadan sonra iş sözleşmesi zorunlu nedenlerle askıya alınacağı için, ücret ödemesi yapılmayacaktır.
Bir haftadan kısa süren sokağa çıkma yasağında iki görüş mevcuttur.
Birinci görüşe göre; İş Kanunu’nda genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. İşçi çalışmaya hazır, işveren de çalıştırmaya hazırdır, ancak tarafların ellerinde olmayan nedenlerle iş görülememektedir. Burada bir çalışma söz konusu olmadığından ücret ödenmeyecektir.
İkinci görüşe göre; İş Kanunun 32. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresinin bir haftaya kadar indirilebileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde ücretin aylık olarak ödeneceği düzenlenmişse, sokağa çıkılamayan günler için ücret kesintisi yapılmayacaktır.
Kanaatimizce, uyuşmazlığa sebebiyet vermemek adına işverenin sokağa çıkma yasağı olan günlerde çalışanını ücretsiz izne çıkarması veya maaşının ödenerek ileride telafi çalışması yaptırılması uygun olacaktır.
Nakdi ücret desteğinin işsizlik ödeneğinden mahsup edileceğine dair bir düzenleme yoktur. Bu nedenle yapılan nakdi ücret desteğinin işsizlik maaşı ödemesinden mahsup edilemeyeceği kanaatindeyim.
Yukarıda 1 inci soruda belirtildiği üzere işveren üç aylık süreyi geçmemek üzere işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu dönemde ücretsiz izin için işçinin onayına gerek yoktur.
Düzenlemede, ücretsiz izin döneminde çalışma yasağı getirilmediği gibi, ödenecek ücret günlük olarak belirlenmiştir. Bu nedenle ayın belirli bölümlerinde çalışma yaptırılıp, belirli bölümlerinde ücretsiz izin verilebilir.
İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, 17/04/2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez. Buradaki üç aylık süreyi Cumhurbaşkanı altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.